Aşağıdaki yazı da internetten
alınmış olup yazarı bilinmemektedir. Bu nedenle de adını belirtemiyorum. Yazanın
ellerine sağlık diyerek aşağıda yazıyı sunuyorum.
Kimi insanlar vardır işleri
gerekçesi ile dünyayı dolaşırlar, kimileri dünyanın dört bir yanında
konferanslara katılırlar,bazıları aile ziyaretleri için seyahat edenler ve bazı
kişilerde tatil için seyahat ederler fakat bunların hiçbiri gerçek anlamda
seyahat sayılmaz. Yola çıkmak için yola çıkmaktır, evden ayrılmaktır seyahat
,gezgin olmak bambaşkadır.
Bir gezinin gerçekleşmesi için,
bir araya gelmesi gereken dört faktör vardır. Para, zaman, sağlık,ve istek…
“İstek” bence en önemlisi! Sağlığı yerinde iken yola düşmeli insan. Çok fazla
paraya da ihtiyacı yok aslında. Yola çıkan herkes bir şekilde geri döner.
Hayallerinizi biran önce
gerçekleştirin,ertelemeyin. Hayatın kendisi zaten bir yolculuk değil mi ?
Gezgin, kendi serüveninin kahramanıdır ,bilgi taşıyıcıdır ,Gezgin doğayı sever,barışcıldır.
Gezgin, kendi serüveninin kahramanıdır ,bilgi taşıyıcıdır ,Gezgin doğayı sever,barışcıldır.
Gezgin bulunduğu ortamı tanımak
ister. Gezgin farklı dillerden,dinlerden
geleneklerden,şarkılardan,danslardan,ritüellerden,sokak oyunlarından ve mektup
kültüründen zevk alır.Gezgin , kertenkele gibi güneşe karşı yatmaktan,içki
masasında sarhoşları dinlemekten,lüks bir lokantada uzun uzun yemek yemekten
hoşlanmaz. Gezgin kentlerin arka sokaklarında dolaşır.Gezgin gerekirse peynir
ekmek yer ,parkta yatar,otostop bile yapar.
Gezgin bakar,görür,anlar,öğrenir,öğretir
ve yolların çağrısına uyar.Mütavazidir ,gittiği ülkelerin
kokusunu,kültürünü,insanlarını,değerlerini kendisine katmayı bilir. Gezgin
,dertlerinden ve monoton bir hayatın getirdiği tüm sıkıntılardan uzaktır. Gezgin
serüveni sever ,birbirine benzeyen ruhsuz beton binalardan,birbirine bitişik
sıvasız evlerden hoşlanmaz.
Gezgin ,insanların birbirine
yakın olduğu ‘mahalle kültürü’nü sever. Gezi sırasında gazete okumaz
,televizyon seyretmez ,apayrı bir “gezi dünyasına” dalar. Gezgin oteldeki oda
numaralarını hep karıştırır ,sürekli pabuç eskitir ,kopya kültüründen
hoşlanmaz,renkli kültüre sahip çıkar. Gezgin yola çıkmak için her fırsatı
değerlendirir. İyi bir yürüyüşçüdür.Gezgin çünki bir kenti anlamanın ve
yaşamanın en iyi yolunun yürümekten geçtiğinin bilincindedir.İnsan farkı ancak
yürürken anlar.Ayakları sızlayana kadar dolaşır,yorgunluktan bazen bir otobüsün
köşesinde,bazen bir motorun kuytusunda uyuklasa bile…
Bir “dünya vatandaşı”dır gezgin. Tüm dünya insanlarına ,uygarlıklarına ve kültürlerine ,hiçbir ayrım yapmadan ,ön yargısız yaklaşır. İnsanlarına ırk,din,dil,cinsiyet ve milliyet kalıplarının dışımda “insan” olarak bakmayı bilir. Kendi kültüründen olmayan insanların geleneklerini ,kültürlerini , dünyalarını anlamaya çalışır. Gezgin için yabancı ülke yoktur, gittiği yerlerde yabancı olan kendisidir .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder