Aşağıda okuyacağınız yazı internetten alıntıdır. Yazarını bulamadığım için isim zikredemiyorum. Yazanın eline ve yüreğine sağlık diyerek yazıyı sunuyorum.
Yeni yerler ,yeni insanlar görüp tanımak insanın ufkunu genişletir, yaşamını
renklendirir. Gezmek ,bilgi ve görgü artırmak ve gözlem yapmak demektir.Geziler
yaşama açılan pencerelerdir. İnsan gezdikçe ülkesini ,dünyasını daha iyi kavrar
ve dünya sanki küçülür. Gezmek,görmek ve yazmak,bilgi ve görgüyü de içinde
barındırır.Gezgin kaşiftir biryerde. Korumasızlık ,korku ve heyecan geziyi
dahada zevkli yapar. Seyahat bir çeşit “ibadettir” ve insanı olgunlaştırır.
Bazen programsız ve süprizlerle dolu olmasıda ayrı bir zevktir. Geziler bazen
uzun ve sıkıcı olabilir ,zorluklar çıkabilir ,hastalıklar ve daha akla gelmeyen
birsürü olumsuzluklar yaşanabilir.Ama geriye dönünce ,tüm bunlar sadece birer
hoş anı olur.
Gezmek kişinin vizyonunu ,hoşgörüsünü ,üretkenliğini artıran bir okul
gibidir.Gezen kişi ,kendisini,yaşamı,dünyayı,diğerlerinden daha detaylı
kavrar.Bu sayede kendi çizgisini çok daha belirgin ve tutarlı çizer.Yaşamın
içine karışmış küçük detayları ve bu detaylarda saklanan mutluluğu yakalar.
Bu da gezgini daha mutlu,çevresine karşı sevgi dolu ,kendisiyle ve çevresiyle
barışık ,kendine güvenen daha başarılı ve üretken yapar.Unutmayın , güzellikler
hep uzaktadır ve ayrıca her ülkede keşfedilmek ister.Zanzibarın dar
sokaklarında kaybolmak ,Alaska’nın muhteşem doğası ile Himalayaların muazzam
boyutlarına hayran olmak ,Hindistan'da bir otelin tavanındaki böcekler ile beraber
uyumak Kamboçya'da,Afrika'da bambaşka kültürlerden gelen yerli halklarla
iletişim kurmak bir gezgin için unutulmaz tecrübelerdir.Aslında gezginler birer
barış köprüsüdürler.
Bu duyguları yaşayan sıradan bir insan bile bir daha asla eskisi gibi olamaz. Çünki
artık çok renkli ve zengin bir dünyanın kapılarını aralamışlardır. Bundan sonra
hep daha fazlasını görmek ve öğrenmek ister. Bu tecrübeler hem kişiliği geliştirir hem de kişinin dünya üzerindeki konumunun
anlamasına yardımcı olur.
Gezen kişi, yaşadığı ilginç ve sıra dışı tecrübeler sayesinde, kendini topluma
ve bütün dünyaya karşı sorumlu hisseder. Gezgin gezdiği yerleri nasıl
hatırlayacak? Hem sonra gezdiğini nasıl ispatlayacak? eh birazcıkta hava atacak
tabii, bunların hepsi fotoğraflarla olacak, gezgin gittiği her yerde her an
fotoğraf çekimine hazırlıklı olmalıdır, hiçbir anı kaçırmamalıdır. Gezmek, geniş bir vizyon sağlar, hayatı tanıma sürecidir.Yurtdışında her şey
“öteki” olur.
• Gezmek, öğrenmek, dinlenmek, yaşama katlanmak ve dünyayı içimize sığdırmaktır.
• Gezmek, yalnız kalmak ve kendini bulmaktır.
• Gezmek, başlaması kolay ama bitirmesi zor bir aşktır.
• Gezmek bir arayıştır, zenginliktir, dünyayı anlama isteğidir.
• Gezmek harita kullanma zevkidir, pasaport eksiltmektir, kendi içimize doğru bir
yolculuktur.
• Gezmek, kaybolmak ve yepyeni bir coğrafyada tekrar uyanmaktır.
• Gezmek, geçmişi sevmek ve eski kültüre sahip çıkmakır.
Bir şairin de dediği gibi, gezgin insan flörte benzer. Her zaman gittiği
yeri sever fakat daima ayrılmak zorundadır.
(İnternetten alıntıdır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder