15 Kasım 2012 Perşembe

HER KÖŞESİ AÇIK HAVA MÜZESİ OLAN ÜLKE FAS (II.BÖLÜM-FES,MEKNES,IFRANE)

Sabah kahvaltısından sonra UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan Fes şehir turuna başlıyoruz. Fas'ın dini ve kültürel başkenti olan Fes gezisinde 14.Yüzyılda yapılan Attarine Medresesi, Eski Üniversite, Nejarine Meydanı ve Çeşmesi'nin de içinde bulunduğu eski şehir (Medina) turu yapacağız. Hep beraber pamuk, ipek, bakır, deri, mermer ve seramik ürünlerinin bulunduğu Zanaatkarlar Çarşısını gezeceğiz.

Fes Fas’ı tanımak için en önemli şehir. Fes’i görmeden Fas’ı görmüş olamazsınız. Gazetelerde Fas turları görüyorum. İçeriğine baktığımda ne Fes var ne de Tanca. Bu turlara gidenler olduğu da bir gerçek ama bana göre bu kişiler Fas’ı görmemiş sayılırlar.

Fes şehrinin üç bölümden meydana geldiğini otobüs turunda görüyoruz. Çevresi surlarla çevrili olan en eski kent Fes el Bali, yeni kent Fes Jdid ve kentin yeni ve modern kısmı olan Villle Nouvelle.

Eski kentin Medina’sında iniyoruz. Dünyada arabaların giremediği en büyük alanda yürümeye başlıyoruz. Geniş bir alana yayılan Medina içinde kaybolmamak için hepimiz çok dikkatliyiz. Şehir içerisinde araba kullanılmıyor.Ulaşım ve taşıma eşek, hamal ve motorsiklet aracılığıyla yürütülüyor. Sokaklar daracık. Sık sık “BELEK, BELEK ” sözcüğünü duyuyoruz. Bu kelime dikkat anlamına geliyor ve duyar duymaz kenara çekiliyoruz. Kenara çekilince de yanımızdan ya eşek ya hamal ya da motorsiklet geçtiğini görüyoruz. Medina’da 9000’den fazla dar sokak olduğunu öğreniyoruz.

Bou Inania Medresesini (Meraklısına Not : Yapımı 1356 yılında bitmiş bu medrese aynı anda hem enstitü hem dışarıdaki cemaat için cami vazifesi görmektedir. Fes'de minaresi olan tek medrese olan yapı Marinid Hanedanı sultanlarından Abu Inan Faris tarafından yaptırılmıştır. Bu hanedanın son yaptırdığı medrese de bu olmuştur.),

El Attarin Medresesini(Meraklısına Not :Marinid Sultanı Uthman II Ab Said tarafından 1323 yılında yapılan medrese Al Karaouine yakınında bulunmaktadır. Medrese ismini Souk al-Attarine’den (Baharat ve parfüm çarşısı) almaktadır.),

El Karavayyin Üniversitesini(Meraklısına Not : 859 yılında kurulan üniversite Müslüman alemi için önde gelen eğitim kurumlarından ve ruhani yerlerden bir tanesidir. Al Karaounie Medresesi orta çağ boyunca İslam dünyasıyla Avrupa arasında kültürel ve akademik ilişkiler açısından öncü bir ol oynamıştır. Okul tarihi etkileyen bir çok mezun vermiştir. Başarılı hanedanlar Al Karaouine Üniversitesi'ni Kuzey Afrika’nın en büyüğü olana kadar genişletmek için sürekli çaba sarf etmişlerdir. Yapı, İsfahan ve İstanbul’daki benzerlerine göre sade gözükse de detay işçiliğinin mükemmelliği yakından gözlemlenebilir.),

Moulay Idriss II’nin Mabedini(Meraklısına Not : 828 yılında ölen ve Fes’in kurucusu sayılan Moulay Idriss II için yaptırılmıştır. 1308 yılında bozulmamış bir cesedi Moulay Idriss’in vefat ettiği yerin çok yakınında bulanlar bu cesedin Moulay Idriss II’ye ait olduğunu düşünerek aziz saydıkları Idriss için bu mabedi yaptırmışlardır. Mabedi ziyaret eden yabancılardan erkeklere zenginlik, hanımlara ise doğurganlık kazandırdığı düşünülür.),

Nejjarin Kompleksini(Meraklısına Not : Fes şehri içindeki en nadide ve mimari açıdan en güzel yapılardan birisi de burasıdır. Kervansaray, çeşme ve çarşıdan oluşan bir komplekstir. Özellikle Nejjarine Kervansarayı’nın eser statüsündeki kapısı ile zellij mozaiklerle süslü iç avlusu işçiliği çok ihtişamlıdır),

Chouara Tabakhanelerini(Meraklısına Not :Chouara Fes’deki dört geleneksel tabakhaneden en büyük olanıdır. Deriler hala ortaçağdan miras kalan teknikle işlenmektedir. Derinin işlenmesinden başlayarak tüm aşamalar burada görülmektedir. Bölgedeki deri dükkanlarının balkonlarından Tabakhaneyi seyretmek ve fotoğraflamak çok keyiflidir.),

Mavi Kapıyı(Meraklısına Not : Medina’ya açılan ana kapılardan birisidir. Çarşı içine bakan tarafı aynı mozaiklerin yeşil tonları, dışı ise mavi tonlarıyla bezeli bu kapı stratejik konumu, mimari unsurları ve güzel süslemeleriyle görsel bir şölen sunmaktadır).

Kraliyet Sarayı Kapısını, Kuzey ve Güney Burçlarını geziyoruz.

Fas’ın kültürel başkenti olan Fez’in sadece Arap ülkeleri arasında değil dünyada en iyi korunmuş ortaçağ şehirlerinden olduğunu görüyorum. Dar sokaklar, camiler, medreseler, çarşılar,atölyeler, sur ve kapılar hepimizi etkiliyor.

Arap dünyasının önemli şehirlerinden birisi olan Fes esasında Ortaçağ’dan çağdaşlığa geçişi de gözler önüne seriyor. Daracık sokaklarda vakit buldukça alışveriş yapıyoruz.

Karınlarımız acıktı. Öğlen yemeğimizi yine harika bir yerel restoranda alıyoruz.Yemekten sonra Fas’ın Versay Sarayı olarak bilinen Meknes şehrine gidiyoruz. Burası Fes’e çok yakın. 17.Yüzyıl'da Molla İsmail tarafından kurulan ve UNESCO DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTESİ'nde yer alan şehir şehri çevreleyen 40 kilometrelik surlarla bizi karşılıyor. 17.yüzyıl sulama havuzu Agdal, Fas’ın en güzel şehir kapısı Bab Mansour ve El Hedim Meydanını geziyoruz. Surların yanında da ünlü Roma harabelerinden Volubilis’u görüyoruz.. Adını kalıntıların arasından günümüzde de çıkan bir çiçekten alan bu yerdeki mozaiklere hayran kalıyoruz.

Tekrar Fes’e dönüyoruz. Akşam otelde yemek sonrası müzik eşliğinde eğleniyoruz. Sabah erken saatlerde Marakeş’e doğru yola çıkıyoruz. İlk molamızı 20 .yüzyıl Fransız egemenliği döneminde kayak merkezi olarak kurulan ve günümüzde Fas'ın önemli tatil beldelerinden biri olan İfrane'de veriyoruz. Hava çok soğuk. Dün kısa kolla terlerken şimdi montlarla üşüyoruz. Atlas Dağları'yla çevrili vadi panoramik bir manzara sunuyor bizlere. Harika bir otobüs yolculuğu sonrası Benemelal'e ulaşıyoruz. Öğle yemeği sonrası Marakeş'e doğru yola çıkıyoruz. Arkadaşımın söyledikleri aklıma geliyor. “Fas anlatılmaz. Yaşanır” . Ne kadar doğru olduğunu anlıyorum bu cümlenin. Her dakika farklı bir manzara ile karşılaşıyoruz. Bol bol fotoğraf çekip görsel şölenin keyfini çıkarıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder