17 Mayıs 2012 Perşembe

CENNETİN DURAKLARINDAN PHUKET DURAĞINDAN PAYLAŞIMLAR….


Önce Melekler şehri Bangkok(Bangkok hakkındaki yazımı okumanızı öneriyorum). http://abidinlutfidemir.blogspot.com/2012/05/melekler-sehri-bangkok-hakkinda-farkli.html Sonrasında Tayland’ın bir garip beldesi Pattaya (Pattaya hakkındaki yazımı da okumanızı tavsiye ederim). http://abidinlutfidemir.blogspot.com/2012/05/taylandin-bir-garip-tatil-beldesi.html Şimdi ise Bangkok Havaalanına doğru yoldayız. Yol boyu konuşkan rehberimiz bize Pattaya ile ilgili sorular soruyor. Yaptıklarımızı anlatıyoruz. Takdir ettiğini davranışlarından anlıyoruz. Ona göre bizler tam bir gezginiz. Bangkok'ta havaalanında rehberimizle vedalaşıyoruz.

Air Asia ile Phuket’e hareket ediyoruz..Bayılıyorum bu Air Asia’ya.Tüm Uzakdoğu ayaklarımızın altında.İsterseniz Avustralya,Yeni Zelanda hatta Papua Yeni Gine dahil bu uçak firmasıyla gidebilirsiniz. Hemde önceden uçak bileti aldığınız takdirde çok ucuza.

Uçak turistlerle dolu. Sabah erken kalkmamız ve 2 saatlik yol boyu sevimli rehberimizin sorularına cevap vermemiz dolayısıyla yerlerimize oturur oturmaz uyuyoruz.Uçağın tekerleklerinin pistte değmesiyle de uyanıyoruz. YaşasınTayland’ın en büyük tropik adasına geldik.

Phuket havalimanı oldukça küçük bir havaalanı ama her şey mükemmel işliyor. Çıkışta bizi otele transfer edecek rehberimizle buluşup taksiye biniyoruz. Otelimiz Patong Beach’de yer alıyor. Patong Beach havaalanına yaklaşık 1 saat uzaklıkta. Yol boyu yemyeşil ormanlar ile kaplı yollarda ilerliyoruz.Ada oldukça engebeli zira sürekli tepe tırmanıp, tepe inerek gidiyoruz.Yeşilin her tonu var.

Rehberimiz yol boyu anlatıyor.

Anlattıklarından;

Phuket'de Thai stili Budist evliliklerin yapılabildiğini,

Phuket'in denizin içerisindeki küçük kulübeleri ve su altı sporları ile ünlü olduğunu, deniz suyu temiz olduğu için su altı görüşü çok uzun olmakla beraber dünyadaki en iyi 10 dalma mekanından birisi ünvanını koruduğunu,

Phuket'de yerli halk tarfından Tayca erkekler için ayrı, kadınlar için ayrı selamlaşma kelimeleri kullanıldığını, transseksüelller için de ayrı selamlaşma olduğunu,

Tuk-Tuk denilen küçük taşıtlarla adada kolayca istenilen yere ulaşıldığını,

Ünlü James Bond Adası (Pha Nga) burada olmakla beraber dünyaca ünlü Lost dizisinin üçüncü sezon, sekizinci bölümünün de burada çekildiğini,

Öğreniyorum.

1 saat sonra otelin önünde duruyoruz.Hava kapalı ve her an yağmur yağabilir.Otelimiz İbis Patong. Odalarımıza eşyaları bırakıp hemen dışarı çıkıyoruz.Otel denize çok yakın ama dışarıda Tsunami olması halinde tehlikeli bölgede olmadığımıza dair levha var. Patong Bölgesi adanın en kalabalık alanı. Böyle olmasının doğal sonucu olarak çok sayıda gece kulübü ve restoran gözümüze çarpıyor. Yürüyerek Bangla Road Caddesine ulaşıyoruz.Bu caddede de her yer gece kulübü.Pattaya’da olduğu gibi kulüplerin önünde travestiler ve 18 yaşın altında küçük kadınlar var.Cadde boyu yaşlı Avrupalı ve Amerikalı erkekler ile küçük Tayland’lı kadınları görüyoruz. Tayland toplumu tarafından travestiler yadırganmıyorlar. Bu nedenle de travestileri sokak satıcısı,bakkal, manav,tezgahtar olarak her yerde görüyorsunuz.

Uzakdoğu’da balığa ve deniz mahsüllerine doyulmamakla birlikte bu akşam değişiklik yapmaya karar verip!! otelde deniz mahsüllü pizza yiyoruz.!!

Sabah erkenden kalkarak James Bond Adası turuna katılıyoruz. Teknemiz büyük olmamakla birlikte güvenli. Tekne hareket eder etmez gökyüzü zifiri karanlığa bürünüyor. 10 dakika içerisinde de sağanak yağış başlıyor.Çok değil 2004 senesinde Tsunami olmamışmıydı? Teknedeki herkesin korktuğu belli(Meraklısına Not: Tsunami, okyanus ya da denizlerin tabanında oluşan deprem, heyelan ve volkan patlamasıdır. 2004 Hint Okyanusu depremi ve tsunamisi, 26 Aralık 2004 günü saat 00:58:53 UTC'de meydana gelmiş, merkezi Endonezya'nın Sumatra adasının batı kıyısı açıklarında olan depremdir. Batma nedeniyle meydana gelen deprem, Hint Okyanusu'na kıyısı olan karaları vuran, yüksekliği 30 metreye kadar çıkan tsunamiler üretti ve bu nedenle on dört ülkede 230 binden fazla kişi öldü. Bu, tarihteki en çok ölüme yol açan doğal afetlerden biriydi. Endonezya en ağır zararı alan ülkeydi, onu Sri Lanka, Hindistan ve Tayland izledi.Tsunaminin yayılışı ve etkilediği yerler 9.1 ila 9.3 olanbüyüklüğüyle, bir sizmografla kaydedilmiş olan bugüne kadar ki en büyük üçüncü depremdi. Süresi 8.3 ila 10 dakika arasında değişen deprem, bugüne kadar görülmüş en uzun süreye sahipti ve tüm gezegeni 1 cm hareket ettirdi, Alaska’ya'ya kadar depremleri tetikledi. İçmerkezi Simeulue ile Sumatra arasındaydı. Etkilenen ülkeler ve halklarının durumu, dünya çapında bir insani yardım kampanyasının başlamasına sebep oldu. Tüm dünya çapından depremzedelere yardım amacıyla 14 milyar Amerikan doları (2004 itibarı ile) bağış toplandı. sya'da on binlerce kişinin ölümüne ve kaybolmasına yol açan deprem, Sumatra'daki adaları yerinden oynatarak Asya haritasında değişikliğe neden oldu. 26 Aralık 2004'te meydana gelen Güneydoğu Asya depreminin yerkabuğunun her bölgesini birden salladığı ortaya çıktı. Bilim insanları, 9,2 büyüklüğündeki son 40 yılın en güçlü depreminde ortaya çıkan enerjinin, 26 Aralıktan günler sonra dahi yerkabuğunu titretmeye yettiğini belirledi. Uzunluğu 1250 km olan bir çatlak boyunca oluşan deprem, 10 dakika sürmüştü. Bu şimdiye dek kaydedilen en uzun deprem süresidir. Deprem, Indo-Avustralya plakasının Avrasya plakasının altına kaymasıyla oluştu. Kaymanın şiddetiyle Avrasya Plakası'nın ucu havaya kalktı. Bu hareket, okyanus zeminin oynamasına yol açtı ve tsunami ortaya çıktı. Tsunaminin Bengal Körfezi'nde yarattığı dalga, tüm Dünya denizlerinde su seviyesinin 0,1 milimetre yükselmesine neden oldu.). Korkmamıza gerek olmadığını kısa süre sonra anlıyoruz hava açılıyor.Güneş yüzünü gösteriyor.

Phang Nga Bay Körfezine geliyoruz. Çok sayıda dikine doğru büyümüş küçük adalar görüyorum. Yemyeşil adalarda yerleşim olmadığını öğreniyorum. Adaların ardından kanolara biniyoruz ve mağaraya doğru gidiyoruz.. Mağara giriş yüksekliğinin sudan yalnızca 2 karış olduğunu söylemeliyim sizlere. Kanoya sırt üstü yatarak ve burnuma teğet geçecek şekilde mağaradan içeriye giriyoruz. İçerisi oldukça bunaltıcı. İçerideki yolculuğumuz yaklaşık 5 dakika sürüyor.

Çıkışta James Bond Adasına yine kanolarla gidiyoruz. Adaya ulaşınca tepeye doğru tırmanıp manzara keyfi yapıyoruz. James Bond Adasından sonra 3. Adada deniz keyfimiz başlıyor. 4. Adamız mağaralarla dolu bir ada.Zorlukla girdiğimiz mağaradan sonra gizli bir göle ulaşıyoruz. Gölde suda büyüyen Mangrow Ormanları var.Turdan memnun kalarak Phuket’e dönüyoruz.

Akşam yemeği için oturduğumuz yerde yan masada tanıdık bir yüz görüyoruz. Türkiye’den çok uzaklarda şarkıcı Tarkan’la karşılaşıyoruz. Yemek sonrası otele dönüp yarının programını yapmaya çalışıyoruz. Sonunda seyahatimizin son gününü tüm gün denize ayırmaya karar veriyoruz.

Sabah kahvaltı sonrası plaja gidip tüm gün deniz keyfi yapıyoruz. Yüzerken vücudumun altından renkli balıklar geçiyor.Öğleden sonra başlayan çılgın yağmurda denize girmeme engel olamıyor.

Biz gezginler biliriz ki dünyanın çeşitli yerlerinde keşfedilmeyi bekleyen sayısız cennet vardır.Biz bir cennetin keşfini daha bitirdik. Dünyada en fazla görülmesi gereken 10 tropik adadan birisi olan Phuket Adası seyahatimizin de sonuna geldik.

Ertesi gün aracımız gelerek bizi Havaalanına getiriyor. Phuket Havaalanından hareket eden uçağımız Bangkok Havaalanına ulaştığında saatimize bakıyoruz.İstanbul uçağımıza 3 saat kaldığını görüyoruz. Havaalanının keşfi için 3 saat oldukça iyi bir süre değil mi?

Uçağa biner binmez yorulduğumuzu anlıyoruz. Gözlerimiz İstanbul’a inişte açılıyor. Bir seyahatin daha sonuna geldik.Eminim 1 haftada yorgunluğumuz bitecek ve yeni coğrafyalara keşfin araştırmalarına başlayacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder