Eşimle birlikte 1 sene önceden planladığımız seyahat günü yaklaştıkça ikimizin de heyecanının arttığı bir gerçekti. Singapur-Malezya-Kamboçya-Vietnam seyahatinin ilk durağı Singapur’du.
Singapur’lular turistlere karşı o kadar içten ve yardım severler ki anlatamam. Havaalanında hemen bir Singapur’ludan ulaşımla ilgili detaylı bilgi aldık. Bu şekilde otelimize en kolay nasıl ulaşabileceğimizi öğrendik. Metro için önce bilet almak üzere makinelere gitmeniz gerekiyor. Makinelerden nereye gideceğinizi harita üzerinde işaretliyorsunuz. Sistem sizden gidilecek yere göre para istiyor. Makineden kart düşüyor. Bu kartı metro çıkışında yine makineye iade ediyorsunuz ve 1 Singapur Doları iade alıyorsunuz. Metrosu oldukça modern. Havaalanından metroya bindikten sonra 3 durak ileride inerek tren değiştiriyorsunuz. Metro çıkışlarının tümü çok büyük alışveriş merkezleriyle bağlantılı.
Singapur'la ilgili iki yazım olacak.İlkinde Singapur'da gezmenin dayanılmaz hafifliğini bulacaksınız. İkincisinde ise Singapur'dan günü birlik yapabileceğiniz turları okuyacaksınız. Singapur’da bulunacağımız süre içerisinde tek talihsizliğimiz orada bulunacağımız zamanın Çin Yeni Yılına denk gelmesiydi. Talihsizlik derken sakın yanlış anlamayın ben sadece orada bulunduğum süre içerisinde fiyatların yüksekliğini kastediyorum.Uçaktan iner inmez her zaman ucuz ulaşımı tercih ettiğimiz için otelimize kadar metroyu kullandık.
Alışveriş Merkezinden çıkabilmeyi başarır başarmaz otelimize ulaştık. Otelimizi Hotels.com sitesinden ayarladım. Adı Fragrance Hotel Oasis. Resepsiyondaki delikanlı çok ilgili. Yaklaşık yarım saat bize bilgiler verdi. Anahtar ritüeline geçmeyi beklerken bize otelde bakım olduğunu ve karşıdaki Fragrance Hotel Classicte kalabileceğimizi söyledi. Tabi ki çok bozuldum ama yapacak bir şey yok. Çaresiz karşıdaki otele geçtik.(Bu durumu Hotels.com sitesine bildirmeme karşın bugüne kadar herhangi bir cevap alamadığımı da sizlerle paylaşmak isterim.) Otelimiz Balestier Road’ta ve oldukça merkezi. Orchard caddesine de çok yakın. Otelin tam önünde otobüs durağı var. Singapur’da internet her yerde ücretli. Kaldığımız otel ise bu değişiklikten dolayı bize ücretsiz internet sağladı.

Odamıza yerleşir yerleşmez dışarıdayız. İlk hedef Chinatown. Otelin önündeki duraktan otobüse biniyoruz. Otobüsün fiyatı 1.1 Singapur Doları. Singapur’lular her zamanki gibi çok yardımseverler. Bizim Chinatown’ın yakınındaki durakta inmemizi sağladılar.
Dünyada bir çok şehirde Chinatown’lar var. İlk gördüğümde benim de çok ilgimi çeken bu merkezler artık çok fazla ilgimi çekmemekle birlikte fotoğraf çekmek ve alışveriş için halen tercih ettiğim yer olma özelliğinde. Otobüsten iner inmez fotoğraf makinemi çantamdan çıkardım. Aman tanrım oda ne? Objektif kapağımı objektiften ayıramıyorum. Kapak sıkışmış. Eşim Aslıhan ve ben yarım saate yakın uğraşmamıza karşın başaramıyoruz kapağı objektiften ayırmayı. Tam fotoğraf makinemi çantama koymak üzereyken son bir kez daha denemeyi öneriyor eşim. Deniyoruz ve cap keeper paramparça oluyor. Önce şaşkınız zira ne olduğunu anlayamıyor ve lensin kırıldığını düşünüyoruz. Durumu kavrayınca daha az üzülüyoruz ve beraberce Chinatown’ın keyfine varmak üzere dolaşmaya başlıyoruz.

Elbette ilk işimiz karnımızı doyurmak. Chinatown’da ülkemizde pahalı olan deniz ürünleriyle karnınızı ucuza ve keyifle doyurmak mümkün. Tercihimiz bol karides, kalamar, sübye, yengeç ve ahtapotla hazırlanmış noodle. Noddle Çin eriştesi veya makarnası olarak tercüme edebileceğimiz son zamanlarda ülkemizde de tanınan bir yiyecek. Hazırlaması çok kolay.
Karnımızı doyurduktan başka bir ifadeyle boğazlardaki savaşa son verdikten sonra başlıyoruz dolaşmaya. Her yer turist dolu. Sokaklarda kurulu pazar yeri esasında bizim son zamanlarda kurulan Sosyete Pazarlarından farklı değil. Her yerde ünlü markaların çok iyi taklitleri var. Oldukça da uygun fiyatları. Gecenin ilerleyen saatlerinde otobüse binerek otelimize dönüyoruz.




Botanik Park sonrası otobüsümüzü beklemeye başladık. Otobüse binince turumuza devam ediyoruz. Tarihi Parlemento Binası, Yargıtay Binası,Patang, Cricket Club, ünlü markalarla dolu bitmek tükenmek bilmeyen Alışveriş Merkezleri gördüklerimiz.
Sonrasında nehir turu için otobüsten inerek tekneye biniyoruz. Singapur nehri önemli bir nehir. Nehir gezisiyle Singapur’u farklı bir bakış açısından keşfe başlıyoruz. Singapur nehrinin güneyinden başlıyoruz keşfe. Singapur’un en uzun binaları ve şehirle özdeşleşen yapıları Raffles Place’da, Republic Plaza, UOB Plaza ve UOP Center dünyaca ünlü binalar.

Bu arada Raffles’te bulunan ve Singapur’un simgesi olan Merlion heykelini görüyoruz. Altı deniz atı, üstü aslan, ağzından nehre su akan bu heykel önünde fotoğraf çeken yüzlerce turist var.
Merlion Heykelinin bulunduğu alandan Raffles Meydanına geçiyoruz. Burada Sydney’deki Opera binasından esinlenen Espenalada’yı görüyoruz. Singapur’un anlamı Aslan şehri.
Singapur nehrinin kenarında bulunan Clarke Quay lokantaları, canlı müziği, barları ve dondurmacılarıyla dolu. Burada Singapur’un kurucusu Raffles’in bir heykeli de bulunuyor.

Ülke 3 farklı etnik gruptan oluşuyor. Çoğunluk Çinli, daha sonra Hintli ve Malaylar geliyor. Ülkede İngiliz sömürgeciliğinin önemli etkisi var.
Nehir gezisi sonrası şansımıza otobüs orada bulunuyor. Hemen otobüse biniyoruz. Rotamızda ilk olarak Küçük Hindistan yani “Little India” bulunuyor. Hint kökenlilerin yaşadığı bu bölge adeta Hindistan’da bulunduğumuz hissi uyandırıyor bizlerde. Her yerde benim pek hoşuma gitmeyen ağır baharat kokusu var. Hint Tapınağı oldukça etkileyici. Tapınakta saymamızın mümkün olmadığı sayıda heykel var. Hinduların her heykel için ayrı dua ettiklerini öğrendim. Tapınak girişi ayakkabı çıkarılması zorunlu. Bu nedenle çantanızda bir çorap bulundurmanızı öneririm. Hindistan her zaman renkleri ve yemekleri ile ayrı bir dünya. Nedense kendimi hiç bir zaman bu dünyaya ait hissetmedim.
Mustafa Center bir alışveriş merkezi. Seyahatlerimizde alışveriş merkezi gezmeyi sevmediğimizden ve alışveriş merkezlerini sadece tuvalet ve market için kullandığımızdan biz girmedik. Yolumuz üzerinde Arap Mahallesi var. Burada bulunan 5000 kişilik Sultan Camiisi etkileyici. Burada da dükkanlar ve Arap Lokantaları dikkatinizi çekecektir.
Singapur’a giden herkesin mutlaka gidin ve alışveriş edin dedikleri Orchard Road’tayız. Ortalık mahşer yeri gibi. Her ter alışveriş merkezi. En ünlü markaların 100 metre arayla 3-4 mağazası var. Hayretler içerisindeyim. Hayretim A markasının mağazasının 100 metre arayla olmasındandır sakın başka bir şey anlamayın. Bu caddede Singapur Ulusal Müzesi ve Singapur Sanat Müzesi ilgimizi çekiyor ancak saat ilerledi ve kapalı olduklarından gezme şansımız bulunmuyor.
Eşimle gezerken birden değişik bir sokağa girdiğimizi fark ediyoruz. Burası Malay Mahallesi (Maley Town). Singapur’dan sonraki durağımız Malezya olacağından ilgimizi çekiyor. Karnımız tok olduğundan Malay yemekleriyle dolu bir pasajı sadece geziyoruz.
Seyahat öncesi Gece Safarisinin Singapur’un olmazsa olmazı olduğu söylenmesine karşın vaktimizin yetersiz oluşundan dolayı bunu gerçekleştiremedik.
Gece oldu artık otele dönme vakti geldi. Yorgun ama mutlu iki gezgin otelimize dönüyoruz.
Yarın, Sentosa Adasını keşfe gideceğiz.



Üstadım... çok güzel bir yaşamışsınız ve de bunu bizlerle paylaşmışsınız. Ne de güzel yapmışsınız ve de ne iyi etmişsiniz. Çok teşekkür ederim. Yazını gerçekten çok akıcı . Ayrıca sayfanızın düzeni de çok ama çok hoş olmuş. Fotografçı olmanızın bir katkısı daha.
YanıtlaSil